londra yemek – Let It Go https://letitgo.tv Tue, 07 May 2019 08:55:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.1.15 https://letitgo.tv/wp-content/uploads/2019/04/Let-It-Go-512-150x150.png londra yemek – Let It Go https://letitgo.tv 32 32 Londra En İyi Restaurantlar https://letitgo.tv/londra-yemek/ Tue, 16 Apr 2019 12:09:51 +0000 https://hacerimo.com/?p=1580 Londra’da yemek olayına gelecek olursak, İngilizlerin yemek kültürleri zengin değil malesef. Birçok yerde farklı kültürlere ait mutfaklarla karşılaşabilirsiniz. Deneyimlemek istediğiniz her kültüre ait mutfağı rahatlıkla bulabilirsiniz. Biz Londra’da yaşadığımız için Türk mahallesindeki Türk restaurantlarını da tercih ediyoruz. Türk yemeği isterseniz Türk mahallesine gidebilirsiniz.

Flat Iron;

Bir et restaurantı olarak gözdemiz olan restaurant. Çok lezzetli ve ağızda dağılan etleri var. Her güne özel spesiyallerini de mekanda bulunan tahtalara yazıyorlar isterseniz onları da tercih edebilirsiniz. Etlerin yanında hamburgerleri de lezzetli ve yemeğinizin yanına kremalı ıspanak, patates kızartması, patlıcan kızartması… vs alabiliyorsunuz. Mekanlarının dekorasyonları zaten çok hoş. Birçok yerde rahatlıkla bulabileceğiniz bir restaurant zinciri. Bir de öneri olarak Covent Garden’daki şubelerinde yemekten sonra Salted Caramel dondurmaları ücretsiz. 😉

Mestizo;

Bir Meksika Restaurantı.. Tacolar, nachoslar ve çeşitli Meksika tatlarını bulacağınız restaurant. Biz her gidişimizde iki veya dört kişilik paylaşabileceğimiz tabaklardan alıyoruz. Bu tabaklardan dört adet et ve tavuk seçebiliyorsunuz. Sanırım geriye 8 küçük tabak kalıyor, bunlarda ise domates, maydonoz, meksika fasulyesi, jalopeno, domates ve avokado sosları, süzme yoğurt, soğan geliyor. Tacoları ise mısır unlu ve normal olarak seçebiliyorsunuz. İsterseniz yarısı mısır unlu yarısı normal tercih edebilirisiniz. Yemeklerinin yanında tatlılarının da muhteşem olduğunu söylemem gerekiyor. Ben her gittiğimde trileçesini tercih ediyorum. Keki ve sosu çok lezzetli.

Fenchurch Restaurant;

Londra’nın en uzun binalarından biri olan Sky Garden’ın en üst katında olan restaurant. Özel günler için tercih edebileceğiniz şık bir mekan. Fiyatı diğerlerine göre daha tuzlu ancak Londra manzarasını izlerken İngiliz mutfağından lezzetli yemekler yemek isterseniz tercih edebileceğiniz bir yer. Ayrıca Sky Garden’a çıkmak normalde ücretsiz ancak çok önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor ve rezervasyonsuz bahçe kısmına çıkamıyorsunuz. Fenchurch Restaurant’ta rezervasyon yaptırırsanız bahçe kısmına rezervasyon yaptırmanıza gerek olmadan ve aşağıdaki sırada beklemeden görevliye restaurantta rezervasyonunuz olduğunu söylediğinizde direk çıkabiliyorsunuz. Bu arada restaurant 37. katta ve menüsünde beyaz et, kırmızı et, çeşitli salatalar, balık. vs bulabilirsiniz.

Zizzi:

İtalyan restaurantı olan Zizzi şubelerini Londra’da birçok yerde bulabilirsiniz. Menüsünde İtalyan Restaurantı olması sebebiyle birçok makarna, pizza ve İtalyan tatlılarından bulabilirsiniz. Benim için makarnanın bol soslu ve sosunun lezzetli olması çok önemli.

Zizzi makarnaları ise benim isteklerimi yerine getiriyor. Genelde gittiğimde pizzacı olmadığımdan makarnalarını yiyorum. Ancak pizza sevenlerdenseniz çok lezzetli pizzaları da mevcut. Bazı pizzaları bizim kapalı pidelerimize benziyor isterseniz onları da tercih edebilirsiniz.

Nando’s;

Bu mekan ise tavuk restaurantı. Zizzi gibi Londra’da birçok şubesini rahatça bulabilirsiniz. Çeşitli soslara sahip olan seçeneklerden seçerek bol soslu tavuklar yiyebilirsiniz. Burada en çok sevdiğim ise hellim kızartması idi, çoook lezzetli giderseniz kesinlikle alın. Yemeğinizin yanında seçebileceğiniz birçok aparatif de mevcut.

Coco di Mama;

Bir İtalyan Rastaurantı daha. Menüsünde çeşitli soslu makarnalar mevcut. Benim gözdem pesto soslu tavuklu makarnası. Çok lezzetli üzerine de cheddar ekleyince sizi sizden alacak olan lezzeti kesinlikle denemenizi öneririm. Mekanlarının tasarımları da birbirinden güzel. Yine Londra’da birçok yerde şubesini bulabilirsiniz. Makarna fiyaı ise Pesto soslu tavuklu olan 5-6 pound arasında değişiyor.

Pizza Express;

Adı üzerinde onlarca çeşit pizza yiyebileceğiniz Londra’nın pizza zincirlerinden. İsterseniz süper ince, isterseniz normal kalınlıkta tercih edebiliyorsunuz.

Five Guys;

Avrupa ve Amerika’nın birçok şehrinde görebileceğiniz bu hamburgercinin Londra’da da birçok şubesi bulunmakta. Patatesleri, Hamburgeri gerçekten çok lezzetli. Patatesini dilerseniz baharatlı olarak alabilirsiniz. Hamburgerinin içeriğini de sipariş verirken kendiniz seçiyorsunuz. Etlerin hepsi beef. İçecek kartonu da alarak dilediğiniz içeceği dilediğiniz kadar içebilirsiniz. Ayrıca şöyle de bir güzelliği var Five Guys’ın yemekten sonra dilediğiniz kadar fıstık alabiliyorsunuz ve ücretsiz. Biz genelde yemekten sonra biraz fazla alıp bi taraftan kendimiz yiyip bir taraftanda Regent’s Park ya da St. James Park’taki sincapları besleyebiliyoruz.

Patisseria Valeria;

Çeşitli yemeklerinin yanı sıra tatlı yiyebileceğiniz Londra’da her köşe başında bulabileceğiniz tatlıcı. Biz hep tatlı için tercih ettik. Londra’ya geldik bi afternoon tea yapalım derseniz de öneririm. Grupon gibi sitelerde daha uygun fiyatlı olarak aynı Afternoon Tea’yi alabilirsiniz. Tatlıları ise Londra’da bizim tatlılarımıza en yakın olan tatlıcı bence. Kremaları lezzetli.

Ben’s Cookies;

Yediğim en güzel kurabiyeler buraya ait diyebilirim. Çikolatalı, beyaz çikolatalı, bitterli, .. birçok çeşitte kurabiye yiyebileceğiniz kalori bombası olan kurabiyeleri var. Yedikçe yiyeceksiniz benden söylemesi. 😉

Franco Manca;

Bu restaurantı da Londra’nın birçok yerinde görebilirsiniz. Çok uygun fiyatlı pizzalar ve fiyata uygun lezzeti ile bizi şaşırttı açıkçası. Heryerde gördüğümüz bu restaurantı birgün denedikten sonra kendimizi aç kaldığımızda sürekli burada bulduk. Pizzalarını öneriyoruz.

Peggy Porschen Cake;

Dekorasyonu ile göz dolduran, tatlıları da kendinden süslü olan cafe. Londra’da şu an iki şubesi var. Victoria ve South Kensington’da olmak üzere. South Kensington’daki mekan olarak daha büyük. Yaş pastaları bizimkilere görüntü olarak benzese de krema ve tat olarak hiç benzemiyor. Londra’da yaş pastaların içine ve dışına kullandıkları kremalar gerçekten çok farklı ve yağımsı bir tat bırakıyor ağzınızda. Görüntü olarak çok tatlı olmakla birlikte ben tatlarında o güzelliği bulamadım malesef.

Ansel Dominique Bakery;

Farklı çeşitlerde tatlıları olan mekan. Victoria’da bulunan bu cafede bir tatlı, kahve arası verip kendinizi ödüllendirebilirsiniz.

]]>
Londra Gezi Notları https://letitgo.tv/londra-gezi-notlari/ Fri, 27 Jul 2018 23:31:00 +0000 https://hacerimo.com/?p=1415 Londra her ne kadar yağmur memleketi olsa da bizim şansımızdandır diye düşünüyorum kaç haftadır günlük güneşlik hatta kavurucu bir sıcağı var. Umarım Londra geziniz boyunca güzel havalarına denk gelen şanslılardan olursunuz. Londra yazımda öncelikle Londra’nın olmazsa olmazlarından burayı görmedim demeden Londra’dan gitmemeniz gereken yerlerden bahsedeceğim.

İlk yer tabiki BİG BEN:

Aslında şu sıralar Big Ben’i görmeniz pek mümkün değil sebebi ise tadilatta olması. Tadilatta olduğu için dış yüzeyi demirlerle kaplı, şu sıralar gelmeyi düşünüyorsanız (2018-2019, belki birkaç sene daha) göremeyebilirsiniz. Geldiğinizde sürpriz olmasın 😉

İkinci yerimiz LONDON EYE:

London Eye, Londra’nın meşhur devasa dönme dolabı. Gelmeden belki online bilet alabilirsiniz çünkü her daim sırada bekleyen yüzlerce insan oluyor, bu işinizi bir nebze kolaylaştırabilir. Bazen yoga, meditasyon zamanlarına da denk gelebilirsiniz. Yani şöyle ki bir grup anlaşıp London Eye’ın bir bölümünü kiralayıp yoga yapabiliyorlar bir yanda da Londra manzarası ilginç bir deneyim olabilir.

Bir sonraki durağımız TOWER BRİDGE ve TOWER OF LONDON:

Tower Bridge Times nehrinin Londra’yı böldüğü iki yakasını birleştiren en büyük köprülerinden. Buradan yaya ve arabalarla insanlar karşıya geçebiliyorlar. Yürümesi eğlenceli bir köprü. Ona çok yakın yerde Tower Of London bulunuyor. Burası bir kale içerisine biz girmedik en yakın sürede ziyaret edip bu kısmı detaylı bir şekilde yazacağım. Tower Of London için metroda sarı veya yeşil hattın Tower Hill durağından inip 5 dk yürüme mesafesi ile ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz WESTMİNİSTER ABBY‘yi bir sonraki durağınız olarak seçebilirsiniz.

Londra’nın olmazsa olmazlarından biri olan müzelerini kesinlikle görmenizi isterim. Müzedeki her şeye daha detaylı baktıkça daha fazla şaşırıyorsunuz. Benim müzeler hakkındaki ilk izlenimim “Bu kadar şeyi ve bu büyüklükteki şeyleri buraya nasıl getirmişler?” hala aklım almıyor doğrusu. En üzücü olayda memleketinizde koruyamadığınız birçok değeri bu müzelerde görmek malesef. 🙁 Ama adamlar korumuş bu zamanlara getirmiş ve turist ve halka ücretsiz bir şekilde sunmuş bu tarafı takdir edilesi. Müzeler arasında VİCTORİA-ALBERT MÜZESİ, SCİENCE MUSEUM, NATURAL HİSTORY MUSEUM‘u birlikte gezebilirsiniz. Bu üç müze birbirine çok yakın. Natural History Museum’da dinazorlardan tutun birçok canlı çeşidi ile karşılaşıyorsunuz. Bunlar arasında en ilgi çekicisi bana göre bu müzeydi.

BRITISH MUSEUM diğer bir alternatif olarak seçebileceğiniz durak. En iyilerinden birisi de bu müze bence. İçerisinde farklı ulusların tarihlerine şahitlik edeceğiniz birçok parça bulunuyor. Ortadoğu, Avrupa, Uzakdoğu… gibi ayırılmış bölümlerde o ulusların tarihlerini görüyorsunuz. Bu müzede benim en çok dikkatimi çeken Mısır’dan getirilen mumyaları görmek oldu. Tabutları ile birlikte birçok mumya var.

  

Diğer bir durağınız HYDE PARK olabilir. Bu devasa parkta isterseniz koşabilir, yürüyebilir, yeşilliklerde oturabilir, bisiklete binebilir, gölün tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca parkta çocukların içine girebilmesi için yapılmış yapay bir göl bulunuyor. Sıcak havalarda çocuklar için birebir. Parkın içerisindeki gölde birçok canlı görebilirsiniz. En asilleri tabiki kuğular.

Londra’da bulunan diğer iki park ise GREEN PARK ve ST. JAMES PARK. Bu iki park bir caddenin karşılıklı iki tarafını oluşturmakta ve ayrıca bu caddenin sonu ise BUCKHİNGAM SARAYI‘na çıkmakta. Sabah 10 civarı sarayın önünde olursanız askerlerin değişim törenini izleyebilirisiniz. Parklarda çok sayıda sincap var. Yanınızda kesinlikle atıştırmalık birşeyler götürün hem pikniğinizi yapıp bir yandan da atıştırmalıklarınızı sincaplarla paylaşabilirisiniz. Sincap beslemek başka bir yerde nasip olmayabilir. Çekinmeden yanınıza gelebiliyorlar hatta pantolonunuza tırmanıp elinizden yiyeceği alabiliyorlar. Hatta ben sincaplara mısır atarken bir güvercinin elime konup mısırları yediğini bile hatırlıyorum. Bu gibi tatliş deneyimlerde yaşayabiliyorsunuz. Çok sevimliler 🙂 (sevimli sincapları ellerimizle beslediğimiz videolarını instagram hesabımdan izleyebilirsiniz; kullanıcı adım: letitgo.tv).

Londra’da görmeniz gereken diğer yerler ise meşhur meydanları. LEİCESTER SQUARE, TRAFALGAR SQUARE, PİCCADİLY CİRCUS. Bu meydanlarda akşamları aksiyonlar çok oluyor dilerseniz izleyebilirsiniz. Ayrıca Trafalgar Square’da NATİONAL GALERY bulunuyor dilerseniz gezebilirsiniz.

  

COVENT GARDEN bir sonraki durağınız olabilir. Bu meydanlardan yürümeye devam ederseniz bence her halukarda Covent Garden’ı bulursunuz. Covent Garden’da birçok bilinen dükkan var. Paris’te tanıştığımız Laduree’nin bir dükkanını burada bulduk biz mesela, ayrıca İtalya’nın meşhur dondurmacısı Venchi’nin bir dükkanı da burada bulunmakta. Kesinlikle dondurmasını deneyin pişmen olmayacaksınız. Ayrıca Apple Market adında standlardan oluşan bir pazarda bulunmakta.

SKY GARDEN bence kesinlikle gitmeniz gereken yerler arasında. Bizim gezilerimizde gittiğimiz yerlerde ilk baktığımız şeylerden birisi de acaba şehri yukarıdan görebileceğimiz, manzarasını izleyebileceğimiz bir yer var mı? sorusu oluyor. Ve Londra’da bu sorumuzun cevabı Sky Garden. Bu bina Londra’nın en yüksek binalarından birisi. Diğeri de SHARD ancak ona hala çıkmadığım için çıktığım zaman bu kısmı detaylandıracağım. Sky Garden’a direk gittiğinizde malesef giremiyorsunuz önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Yaklaşık 10 gün sonrası için boş yer bulabiliyorsunuz aklınızda bulunsun. Gelmeden yaklaşık 12-15 gün öncesinde rezervasyonunuzu yaptırın. Buraya girmek ücretsiz. Burada en yüksek binalarından birinden Londra manzarasına bakmak muhteşem bir duygu (Tabi yükseklik korkunuz yoksa). 37. kattan Londra’yı izliyorsunuz. Asansör 35 .kata kadar çıkıyor. Asansörden indiğiniz yerde bir cafe sizi karşılıyor oturmak zorunda değilsiniz manzarayı buradan izleyebilirsiniz burada ayrıca bir teras bulunuyor. Bir üst katta başka bir cafe var buradan da arka taraf manzarasını izleyebilirsiniz. 37. katta ise bir restaurantı bulunuyor. Fiyatları biraz yüksek ancak bence yemekleri lezzetli. Özel bir gün için ayarlanabilir. 😉

Bir sonraki durağınız CAMDEN TOWN olabilir. Burası Londra’nın en aksiyonlu yerlerinden birisi. İçerisinde birçok pazar, stand, yeme-içme yerleri, hediyelik  eşya dükkanları vs. var.

Bir sonraki durağınız BOROUGH MARKET olabilir. Burası açık bir yiyecek pazarı. İsterseniz hamburger, wrap tarzı isterseniz taze meyveler, meyve suları bulabilirsiniz. İçerisinde Türk standı da mevcut.

Alışveriş için OXFORD STREET’i tercih edebilirsiniz. Oxford Street’te alışveriş yapabileceğiniz, H&M, Zara, mango, bershka, pull&bear, stradivarious.. vs. gibi dükkanlar bulabilirsiniz. Ayrıca bu caddede SELFRİDGE adında bir avm var. Diğer alışveriş yapabileceğiniz cadde ise REGENTS STREET.

 

 

 

]]>