londrada gezilecek yerler – Let It Go https://letitgo.tv Tue, 07 May 2019 08:55:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.1.15 https://letitgo.tv/wp-content/uploads/2019/04/Let-It-Go-512-150x150.png londrada gezilecek yerler – Let It Go https://letitgo.tv 32 32 Greenwich https://letitgo.tv/greenwich/ Sun, 30 Sep 2018 18:09:41 +0000 https://hacerimo.com/?p=1611

 

Londra’nın güney doğusunda yer alan  Greenwich’e Londra’dan rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bir yarım gününüzü Greenwich için ayırırsanız detaylı bir şekilde Greenwich’i gezme şansı bulabilirsiniz. Greeenwich’e giderek 0 meridyenine ayak basma şansını bulacaksınız. Hatta ayağınızın birini Londra’nın doğusuna diğerini Londra’nın batısına basmış oluyorsunuz.

 

Greenwich ulaşımı; Londra’dan DLR, metro, otobüs veya tekne ile Thames nehri üzerinden gidebilirsiniz. Google maps’i telefonunuza indirip arama kısmına Greenwich yazıp yol tarifi dediğinizde bulunduğunuz yerden Greenwich’e nasıl gidebileceğinize dair farklı rotalar bulmuş oluyorsunuz. Bu rotalarda hangi otobüse, metroya binmeniz gerektiği veyahut hangi duraktan binip hangi duraktan inmeniz gerektiği ve yolculuğunuzun ne kadar süreceği konusunda bilgi sahibi olmuş oluyorsunuz. Ulaşım Londra’dan yaklaşık 30 dakika sürüyor.

 

Gezilecek yerlere geldiğimizde;

İlk görmek isteyeceğiniz yer muhtemelen Gözlemevi olacaktır. Gözlemevi’ne giriş 15 pound (2018 eylül). Gözlemevinde 0(sıfır) meridyeni bulunuyor. Gözlemevine girerek 0 meridyenini görüp bol bol fotoğraf çektirebilirsiniz. Gözlemevinin üzerinde kırmızı bir top bulunuyor ki bu top zaman topudur. Her gün saat 13.00’da aşağı düşmektedir. Girip girmemek size kalmış. Ancak size küçük bir sır vereyim. 0 meridyenini gözlemevine 15 pound vermeden de görebilirsiniz. Bunu anlatmadan önce daha anlaşılır olması için duvar saatini anlatmam gerekiyor.

24 saatlik duvar saati: Bu saat gözlemevinin duvarında bulunuyor. Gözlemevini çevreleyen duvarın dış kısmında, herhangi bir ücret ödemeden de görebilirsiniz. Bu saat bildiğimiz saatlerden biraz farklı. Dünya’nın ilk elektirikli duvar saatlerinden birisi olma özelliği taşıyor. 1852’de Charles Stepherd tarafından inşa edilmiştir.

Şimdi gelelim 0 meridyeninin ücretsiz görülebileceği noktaya. Bu saati Greenwich Parkı’nın sonuna geldiğinizde göreceksiniz zaten. Saatin hemen yanından aşağı doğru iki yol gidiyor. Bu yollardan birinde demir parmaklıklar var ve dar bir yol. Eğer siz dar olan demir parmaklıklı kapıdan geçen yolu devam ederseniz hemen 20 metre uzağınızda 0 meridyeninin uzantısını göreceksiniz. Aslında bu çizgi gözlemevinin 0 meridyeni çizgisinin devamı niteliğinde. İlginç bir şekilde duvardan sonra da biraz daha uzatmışlar ve duvarın üzerinde de “West Longitude” ve “East Longitude” yazıyor. Böylece ücretsiz bir şekilde 0 meridyenini görmüş oluyorsunuz. 😉

   

 

Denizcilik müzesi bir sonraki durağınız olabilir.

Cutty Sark, bu gözlemevinin aşağısında nehrin üzerindeki yelkenlidir. Zamanında Çin ile çay ticareti yapmak için inşa edilmiştir. Girişi ücretlidir, fiyatı ise 13.5 pound. Biz girmeyi tercih etmedik, siz isterseniz gezebilirsiniz.

Greenwich Park, eğer bizim gibi metro+otobüs ile Greenwich’e ulaşmışsanız ilk olarak Greenwich parkının içerisinden geçiyorsunuz. Bu park yeşilliğin bol olduğu, dümdüz bir platoda yer alıyor. İçerisinde koşanlar, piknik yapanlar, çimlere uzananlar, köpeklerini gezdirenler, bisiklete binenler var. Parkın içerisinde yemek yeyip atıştırabileceğiniz cafeler de mevcut. Parkın sonuna geldiğinizde gözlemevini görüyorsunuz ve parkın sonunda oturup manzara izlemek için çok güzel yerler mevcut. Park yukarıda bulunduğu için nehri, denizcilik müzesini, Londra’nın belli yerlerini görebiliyorsunuz.

 

Greenwich Market, zaten Greenwich küçük bir yer olduğundan çarşısına indiğinizde göreceksiniz. İçerisinde birçok stand bulunuyor. Vintage kıyafetler, mobilyalar, kitapçılar, yemek standları vs.

 

Yemek yemek isterseniz Zizzi, envai çeşit yemek pazarları, pizza express, nandos(tavuk), birkaç tane Türk restaurantı bile gördük,.. bulunmakta. Biz genelde yediğimiz Zizzi’yi seçtik. Burası bir İtalyan restaurantı. Biz geyik etli bir makarnasını (Zizzi’s special) ve pide gibi olan bir pizzasını seçtik. Yemekleri genelde lezzetli. Londra’da da birçok şubesi bulunuyor. Ancak ben bu makarnasını çok beğenmedim genelde yediğim ıspanaklı, soslu makarnası daha güzel. Yemekten sonra tatlı için yer ararken yemek pazarlarının kurulduğu yerlere gittiğimizde sadece pasta satan bir çadıra denk geldik. Acayip güzel görünüyordu hepsi. Bu pazarların bazıları limana yakın bazıları da Greenwich Market’in içinde.

 

]]>
Londra Gezi Notları https://letitgo.tv/londra-gezi-notlari/ Fri, 27 Jul 2018 23:31:00 +0000 https://hacerimo.com/?p=1415 Londra her ne kadar yağmur memleketi olsa da bizim şansımızdandır diye düşünüyorum kaç haftadır günlük güneşlik hatta kavurucu bir sıcağı var. Umarım Londra geziniz boyunca güzel havalarına denk gelen şanslılardan olursunuz. Londra yazımda öncelikle Londra’nın olmazsa olmazlarından burayı görmedim demeden Londra’dan gitmemeniz gereken yerlerden bahsedeceğim.

İlk yer tabiki BİG BEN:

Aslında şu sıralar Big Ben’i görmeniz pek mümkün değil sebebi ise tadilatta olması. Tadilatta olduğu için dış yüzeyi demirlerle kaplı, şu sıralar gelmeyi düşünüyorsanız (2018-2019, belki birkaç sene daha) göremeyebilirsiniz. Geldiğinizde sürpriz olmasın 😉

İkinci yerimiz LONDON EYE:

London Eye, Londra’nın meşhur devasa dönme dolabı. Gelmeden belki online bilet alabilirsiniz çünkü her daim sırada bekleyen yüzlerce insan oluyor, bu işinizi bir nebze kolaylaştırabilir. Bazen yoga, meditasyon zamanlarına da denk gelebilirsiniz. Yani şöyle ki bir grup anlaşıp London Eye’ın bir bölümünü kiralayıp yoga yapabiliyorlar bir yanda da Londra manzarası ilginç bir deneyim olabilir.

Bir sonraki durağımız TOWER BRİDGE ve TOWER OF LONDON:

Tower Bridge Times nehrinin Londra’yı böldüğü iki yakasını birleştiren en büyük köprülerinden. Buradan yaya ve arabalarla insanlar karşıya geçebiliyorlar. Yürümesi eğlenceli bir köprü. Ona çok yakın yerde Tower Of London bulunuyor. Burası bir kale içerisine biz girmedik en yakın sürede ziyaret edip bu kısmı detaylı bir şekilde yazacağım. Tower Of London için metroda sarı veya yeşil hattın Tower Hill durağından inip 5 dk yürüme mesafesi ile ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz WESTMİNİSTER ABBY‘yi bir sonraki durağınız olarak seçebilirsiniz.

Londra’nın olmazsa olmazlarından biri olan müzelerini kesinlikle görmenizi isterim. Müzedeki her şeye daha detaylı baktıkça daha fazla şaşırıyorsunuz. Benim müzeler hakkındaki ilk izlenimim “Bu kadar şeyi ve bu büyüklükteki şeyleri buraya nasıl getirmişler?” hala aklım almıyor doğrusu. En üzücü olayda memleketinizde koruyamadığınız birçok değeri bu müzelerde görmek malesef. 🙁 Ama adamlar korumuş bu zamanlara getirmiş ve turist ve halka ücretsiz bir şekilde sunmuş bu tarafı takdir edilesi. Müzeler arasında VİCTORİA-ALBERT MÜZESİ, SCİENCE MUSEUM, NATURAL HİSTORY MUSEUM‘u birlikte gezebilirsiniz. Bu üç müze birbirine çok yakın. Natural History Museum’da dinazorlardan tutun birçok canlı çeşidi ile karşılaşıyorsunuz. Bunlar arasında en ilgi çekicisi bana göre bu müzeydi.

BRITISH MUSEUM diğer bir alternatif olarak seçebileceğiniz durak. En iyilerinden birisi de bu müze bence. İçerisinde farklı ulusların tarihlerine şahitlik edeceğiniz birçok parça bulunuyor. Ortadoğu, Avrupa, Uzakdoğu… gibi ayırılmış bölümlerde o ulusların tarihlerini görüyorsunuz. Bu müzede benim en çok dikkatimi çeken Mısır’dan getirilen mumyaları görmek oldu. Tabutları ile birlikte birçok mumya var.

  

Diğer bir durağınız HYDE PARK olabilir. Bu devasa parkta isterseniz koşabilir, yürüyebilir, yeşilliklerde oturabilir, bisiklete binebilir, gölün tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca parkta çocukların içine girebilmesi için yapılmış yapay bir göl bulunuyor. Sıcak havalarda çocuklar için birebir. Parkın içerisindeki gölde birçok canlı görebilirsiniz. En asilleri tabiki kuğular.

Londra’da bulunan diğer iki park ise GREEN PARK ve ST. JAMES PARK. Bu iki park bir caddenin karşılıklı iki tarafını oluşturmakta ve ayrıca bu caddenin sonu ise BUCKHİNGAM SARAYI‘na çıkmakta. Sabah 10 civarı sarayın önünde olursanız askerlerin değişim törenini izleyebilirisiniz. Parklarda çok sayıda sincap var. Yanınızda kesinlikle atıştırmalık birşeyler götürün hem pikniğinizi yapıp bir yandan da atıştırmalıklarınızı sincaplarla paylaşabilirisiniz. Sincap beslemek başka bir yerde nasip olmayabilir. Çekinmeden yanınıza gelebiliyorlar hatta pantolonunuza tırmanıp elinizden yiyeceği alabiliyorlar. Hatta ben sincaplara mısır atarken bir güvercinin elime konup mısırları yediğini bile hatırlıyorum. Bu gibi tatliş deneyimlerde yaşayabiliyorsunuz. Çok sevimliler 🙂 (sevimli sincapları ellerimizle beslediğimiz videolarını instagram hesabımdan izleyebilirsiniz; kullanıcı adım: letitgo.tv).

Londra’da görmeniz gereken diğer yerler ise meşhur meydanları. LEİCESTER SQUARE, TRAFALGAR SQUARE, PİCCADİLY CİRCUS. Bu meydanlarda akşamları aksiyonlar çok oluyor dilerseniz izleyebilirsiniz. Ayrıca Trafalgar Square’da NATİONAL GALERY bulunuyor dilerseniz gezebilirsiniz.

  

COVENT GARDEN bir sonraki durağınız olabilir. Bu meydanlardan yürümeye devam ederseniz bence her halukarda Covent Garden’ı bulursunuz. Covent Garden’da birçok bilinen dükkan var. Paris’te tanıştığımız Laduree’nin bir dükkanını burada bulduk biz mesela, ayrıca İtalya’nın meşhur dondurmacısı Venchi’nin bir dükkanı da burada bulunmakta. Kesinlikle dondurmasını deneyin pişmen olmayacaksınız. Ayrıca Apple Market adında standlardan oluşan bir pazarda bulunmakta.

SKY GARDEN bence kesinlikle gitmeniz gereken yerler arasında. Bizim gezilerimizde gittiğimiz yerlerde ilk baktığımız şeylerden birisi de acaba şehri yukarıdan görebileceğimiz, manzarasını izleyebileceğimiz bir yer var mı? sorusu oluyor. Ve Londra’da bu sorumuzun cevabı Sky Garden. Bu bina Londra’nın en yüksek binalarından birisi. Diğeri de SHARD ancak ona hala çıkmadığım için çıktığım zaman bu kısmı detaylandıracağım. Sky Garden’a direk gittiğinizde malesef giremiyorsunuz önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Yaklaşık 10 gün sonrası için boş yer bulabiliyorsunuz aklınızda bulunsun. Gelmeden yaklaşık 12-15 gün öncesinde rezervasyonunuzu yaptırın. Buraya girmek ücretsiz. Burada en yüksek binalarından birinden Londra manzarasına bakmak muhteşem bir duygu (Tabi yükseklik korkunuz yoksa). 37. kattan Londra’yı izliyorsunuz. Asansör 35 .kata kadar çıkıyor. Asansörden indiğiniz yerde bir cafe sizi karşılıyor oturmak zorunda değilsiniz manzarayı buradan izleyebilirsiniz burada ayrıca bir teras bulunuyor. Bir üst katta başka bir cafe var buradan da arka taraf manzarasını izleyebilirsiniz. 37. katta ise bir restaurantı bulunuyor. Fiyatları biraz yüksek ancak bence yemekleri lezzetli. Özel bir gün için ayarlanabilir. 😉

Bir sonraki durağınız CAMDEN TOWN olabilir. Burası Londra’nın en aksiyonlu yerlerinden birisi. İçerisinde birçok pazar, stand, yeme-içme yerleri, hediyelik  eşya dükkanları vs. var.

Bir sonraki durağınız BOROUGH MARKET olabilir. Burası açık bir yiyecek pazarı. İsterseniz hamburger, wrap tarzı isterseniz taze meyveler, meyve suları bulabilirsiniz. İçerisinde Türk standı da mevcut.

Alışveriş için OXFORD STREET’i tercih edebilirsiniz. Oxford Street’te alışveriş yapabileceğiniz, H&M, Zara, mango, bershka, pull&bear, stradivarious.. vs. gibi dükkanlar bulabilirsiniz. Ayrıca bu caddede SELFRİDGE adında bir avm var. Diğer alışveriş yapabileceğiniz cadde ise REGENTS STREET.

 

 

 

]]>